TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
dayanıklı {s} abgehärtet {adj}
dayanıklı {s} ausdauernd {adj}
dayanıklı {s} [tek]belastbar {adj}
dayanıklı {s} bestandfest {adj}
dayanıklı {s} beständig {adj}
dayanıklı {s} dauerhaft {adj}
dayanıklı {s} derb {adj}
dayanıklı {s} durabel {adj}
dayanıklı {s} echt {adj}
dayanıklı {s} ehern {adj}
dayanıklı {s} fest {adj}
dayanıklı {s} haltbar {adj}
dayanıklı {s} hart {adj}
dayanıklı {s} konsistent {adj}
dayanıklı {s} konstant {adj}
dayanıklı {a} langlebig {a}
dayanıklı {s} reißfest {adj}
dayanıklı {s} [biy]resistent {adj}
dayanıklı {s} robust {adj}
dayanıklı {s} rüstig {adj}
dayanıklı {a} solid {a}
dayanıklı {s} solide {adj}
dayanıklı {s} stabil {adj}
dayanıklı {s} standhaft {adj}
dayanıklı {s} standsicher {adj}
dayanıklı {s} stehend {adj}
dayanıklı {s} strapazierfähig {adj}
dayanıklı {s} tragecht {adj}
dayanıklı {s} tragkräftig {adj}
dayanıklı {s} unverwüstlich {adj}
dayanıklı {s} Unzerbrechlich {adj}
dayanıklı {s} widerstandsfähig {adj}
dayanıklı {s} zäh {adj}
dayanıklı bünye {i} die Bärennatur {f}
dayanıklı cila {i} der Einbrennlack {m}
dayanıklı hale getirme {i} die Stabilisierung {f}
dayanıklı hale getirmek {v} präservieren {v}
dayanıklı hale getirmek {v} stabilisieren {v}
dayanıklı ip {i} die Trosse {f}
dayanıklı kullanım malları {allg} langlebige Gebrauchsgüter {allg}
dayanıklı mal {i} die Dauerware {f}
dayanıklı mallar {allg} dauerhafte Güter {allg}
dayanıklı mallar {ç} die Dauerwaren {pl}
dayanıklı mallar {allg} haltbare Güter {allg}
dayanıklı mallar {allg} langlebige Güter {allg}
dayanıklı olma {i} die Dauer {f}
dayanıklı olmak {fi} Bestand haben {v}
dayanıklı olmak {itr} bestehen {itr}
dayanıklı olmak {itr} [biy]resistieren {itr}
dayanıklı olmak {v} vertragen {v}
dayanıklı olmak {fi} von Bestand sein {v}
dayanıklı olmak {allg} von Dauer sein {allg}
dayanıklı tüketim malları {allg} dauerhafte Konsumgüter {allg}
dayanıklı tüketim malları {allg} langlebige Gebrauchsgüter {allg}
dayanıklı yapmak {allg} beständig machen {allg}
dayanıklık {i} die Stabilität {f}
dayanıklılığı artmak {allg} gegen etwas abhärten {allg}
dayanıklılığını arttırmak {fi} abhärten {v}
dayanıklılığını deneme amaçlı yükleme {i} die Probebelastung {f}
dayanıklılığını gidermek {v} destabilisieren {v}
dayanıklılık {i} die Ausdauer {f}
dayanıklılık {i} die Belastbarkeit {f}
dayanıklılık {i} die Beständigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Bonität {f}
dayanıklılık {i} die Dauerhaftigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Derbheit {f}
dayanıklılık {i} die Echtheit {f}
dayanıklılık {i} die Festigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Haltbarkeit {f}
dayanıklılık {i} die Konsistenz {f}
dayanıklılık {i} die Langlebigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Lebensdauer {f}
dayanıklılık {i} [elek]die Resistenz {f}
dayanıklılık {i} die Rüstigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Stabilität {f}
dayanıklılık {i} [sp]das Stehvermögen {n}
dayanıklılık {i} die Strapazierfahigkeit {f}
dayanıklılık {i} die Tragfähigkeit {f}
dayanıklılık {i} der Weiterbestand {m}
dayanıklılık {i} die Widerstandsfähigkeit {f}
Indirekte Treffer
açık denize dayanıklı gemi {s} [den]seefest {adj}
açık denize dayanıklı gemi {s} [den]seefähig {adj}
açık denize dayanıklı olmayan gemi {i} der Seelenverkäufer {m}
ağarmaya karşı dayanıklı {s} bleichecht {adj}
ağartmaya dayanıklı {s} buntbleichecht {adj}
aside dayanıklı {s} säureecht {adj}
aside dayanıklı çimento {i} der Säurekitt {m}
aside karşı dayanıklı {s} säurefest {adj}
aside karşı dayanıklı {s} [kim]säurebeständig {adj}
ateşe dayanıklı {s} feuerfest {adj}
ateşe dayanıklı {s} feuerbeständig {adj}
ateşe dayanıklı bir madde {i} [mad]der Asbest {m}
bakterilere dayanıklı {s} [biy]bakterienfest {adj}
bakterilere karşı dayanıklı {s} [biy]bakterienbeständig {adj}
bir tür dayanıklı sucuk {i} die Zervelatwurst {f}
bombardımana karşı dayanıklı {s} [ask]bombensicher {adj}
bombaya karşı dayanıklı {s} [ask]bombenfest {adj}
çok sıcağa dayanıklı {s} tropenfest {adj}
çürümeye karşı dayanıklı {s} fäulnisbeständig {adj}
darbelere dayanıklı {s} stichfest {adj}
darbeye dayanıklı {s} hiebfest {adj}
dayanıklı bünye {i} die Bärennatur {f}
dayanıklı cila {i} der Einbrennlack {m}
dayanıklı hale getirme {i} die Stabilisierung {f}
dayanıklı hale getirmek {v} präservieren {v}
dayanıklı hale getirmek {v} stabilisieren {v}
dayanıklı ip {i} die Trosse {f}
dayanıklı kullanım malları {allg} langlebige Gebrauchsgüter {allg}
dayanıklı mal {i} die Dauerware {f}
dayanıklı mallar {ç} die Dauerwaren {pl}
dayanıklı mallar {allg} dauerhafte Güter {allg}
dayanıklı mallar {allg} langlebige Güter {allg}
dayanıklı mallar {allg} haltbare Güter {allg}
dayanıklı olma {i} die Dauer {f}
dayanıklı olmak {allg} von Dauer sein {allg}
dayanıklı olmak {fi} Bestand haben {v}
dayanıklı olmak {fi} von Bestand sein {v}
dayanıklı olmak {v} vertragen {v}
dayanıklı olmak {itr} [biy]resistieren {itr}
dayanıklı olmak {itr} bestehen {itr}
dayanıklı tüketim malları {allg} langlebige Gebrauchsgüter {allg}
dayanıklı tüketim malları {allg} dauerhafte Konsumgüter {allg}
dayanıklı yapmak {allg} beständig machen {allg}
dona dayanıklı {s} frostbeständig {adj}
güneşe dayanıklı {s} sonnenbeständig {adj}
güveye karşı dayanıklı {s} mottenfest {adj}
güveye karşı dayanıklı {s} mottenecht {adj}