TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
açısından {öt} an {prp}
açısından {öt} entlang {prp}
açısından {allg} in Anbetracht {allg}
Indirekte Treffer
ahlak açısından hayat tarzı {i} der Lebenswandel {m}
araziyi imar açısından uygun parçalara bölmek {allg} Bauland erschließen {allg}
birisini üstünlük açısından geçmek {fi} zurücklassen {v}
bulunduğu yeri yer ve yön açısından belirlemek {fi} orientieren {v}
çeşit açısından zengin {s} abwechslungsreich {adj}
çiftleşme açısından güçlü erkek geyik {i} [hayb]der Platzhirsch {m}
cinsel yaklaşım açısından ahlaksız kişi {i} der Sittenstrolch {m}
dahili ekonomi açısından {s} binnenwirtschaftlich {adj}
dilbilgisi açısından {s} [dilb]grammatisch {adj}
din açısından caiz değil {s} [din]verpönt {adj}
doğal gelişim açısından gerekli {s} naturnotwendig {adj}
doğal gelişim açısından gerekli şey {i} die Naturnotwendigkeit {f}
form ve tarz açısından benzeşik eser {i} das Genre {n}
gelişme açısından geri kalmış bölge {ç} die Slums {pl}
gramer açısından {s} grammatisch {adj}
hacim açısından {s} räumlich {adj}
içerik açısından {adv} inhaltlich {adv}
ikizler üzerinde yapılan biyolojik ve ruhsal özellikler açısından araştırma {i} die Zwillingsforschung {f}
ilke açısından {s} prinzipiell {adj}
işgücü açısından {allg} in personeller Hinsicht {allg}
kalite açısından {adv} qualitativ {adv}
kelime açısından zengin {s} wortreich {adj}
kültür açısından geri kalmış {s} provinziell {adj}
mantık açısından {adv} logischerweise {adv}
mekan açısından {s} räumlich {adj}
mineral açısından zengin {s} sauer {adj}
nüans açısından zengin {s} nuancenreich {adj}
önem açısından geride olmak {fi} zurücktreten {v}
onlar açısından {adv} ihrerseits {adv}
oran açısından {s} proportional {adj}
organik madde açısından zengin kara toprak {i} der Humus {m}
özne ile yüklemin veya isim ile sıfatın sayı veya durum açısından uyumu {i} [mat]die Kongruenz {f}
para açısından {s} materiell {adj}
sağlığa yararlı vitamin ve mineraller açısından zengin gıda maddeleri {i} die Reformkost {f}
sağlık açısından {s} gesundheitlich {adj}
sağlık ve beslenme açısından yaşayış tarzı {i} die Lebensweise {f}
ses açısından {s} stimmlich {adj}
silahlanma açısından uluslararası denetim {i} [ask]die Rüstungskontrolle {f}
terimler açısından {s} terminologisch {adj}
termokimya açısından {s} thermochemisch {adj}
üslup açısından {s} stilistisch {adj}
vitamin açısından zengin {s} vitaminreich {adj}
vitamin ve mineraller açısından zengin gıda maddeleri satış yeri {i} das Reformhaus {n}
vurgu ve anlam açısından zayıf bir sözcüğün kendinden sonra gelen daha kuvvetli vurgulu ve anlamlı kelimeye bağlanması {i} [dilb]die Proklise {f}
yağış açısından fakir {s} regenarm {adj}
yetenek ve uygunluk açısından aranılan niteliklere sahip olma {i} die Qualifikation {f}
zaman açısından {s} terminlich {adj}