TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
şarkı {i} [müz]der Canto {m}
şarkı {i} [müz]der Gesang {m}
şarkı {i} das Lied {n}
şarkı {i} [ed]der Sang {m}
şarkı {itr} singen {itr}
şarkı {i} der Song {m}
şarkı dağarcığı {i} [müz]der Liederschatz {m}
şarkı festivali {i} das Schlagerfestival {n}
şarkı güftesi yazmak {itr} [müz]texten {itr}
şarkı kitabı {i} das Liederbuch {n}
şarkı mırıldanmak {v} Summen {v}
şarkı olarak okunabilir {s} sangbar {adj}
şarkı şeklinde okunan mezmur {i} die Psalmodie {f}
şarkı söyleme {i} [ed]der Sang {m}
şarkı söylemek {fi} absingen {v}
şarkı söylemek {v} besingen {v}
şarkı söylemek {fi} singen {v}
şarkı söylemekten hoşlanan {s} sangeslustig {adj}
şarkı söylemeye başlamak {fi} anstimmen {v}
şarkı söylemeyi seven {s} sangeslustig {adj}
şarkı sözü {i} der Songtext {m}
şarkı sözü yazarı {i} [müz]der Texter {m}
şarkı tutturmak {fi} anstimmen {v}
şarkı {i} der Sänger {m}
şarkı {i} die Sängerin {f}
şarkı {i} [müz]der Vokalist {m}
şarkı ses eğitimi {i} die Stimmbildung {f}
şarkı yarışması {i} der Sängerkrieg {m}
şarkıcılar arasındaki rekabet {i} der Sängerkrieg {m}
şarkıcının çıkardığı iyi ses {i} die Bombenstimme {f}
şarkıda ünlüleri söyleme {i} [müz]die Vokalisation {f}
sarkık {s} herabhängend {adj}
sarkık {s} herunterhängend {adj}
sarkık {s} läppig {adj}
sarkık {s} locker {adj}
sarkık {s} offen {adj}
sarkık {s} schlotterig {adj}
sarkık {s} welk {adj}
sarkık göbek {i} der Hängebauch {m}
sarkık karın {i} der Hängebauch {m}
sarkık kulak {i} der Behang {m}
sarkık kulak {i} [hayb]das Schleppohr {n}
sarkık yanak {ç} die Hängebacken {pl}
şarkılı-türkülü hafif güldürü {i} das Vaudeville {n}
sarkıntılı {s} läppig {adj}
sarkıntılık {i} die Anmache {f}
sarkıntılık {i} die Belästigung {f}
sarkıntılık etmek {v} belästigen {v}
sarkıntılık etmek {fi} jemanden belästigen {v}
sarkıntılık etmek {fi} heranmachen {v}
sarkıt {i} der Durchhang {m}
sarkıt {i} der Stalagtit {m}
sarkıt {i} [yerb]der Tropfstein {m}
sarkıtmak {fi} herablassen {v}
sarkıtmak {fi} hinablassen {v}
şarkıya katılmak {fi} mitsingen {v}
şarkı sonuna kadar söylemek {fi} absingen {v}
şarkı sözsüz mırıldanmak {fi} [müz]lallen {v}
Indirekte Treffer
aynı koroda şarkı söyleyen kimse {i} der Sangesbruder {m}
basit şarkı {i} das Liedchen {n}
bestecisi bilinen şarkı {i} das Kunstlied {n}
can sıkıcı şekilde şarkı söylemek {fi} absingen {v}
çevreyi rahatsız edecek bir şekilde uzun uzun şarkı söylemek {i} die Singerei {f}
çoksesli şarkı {i} [müz]der Chor {m}
değişerek şarkı söyleme {i} [müz]der Wechselgesang {m}
dinsel şarkı {i} [din]der Spiritual {m}
dinsel şarkı {i} [din]der Psalm {m}
doyasıya bağıra bağıra şarkı söylemek {fi} [müz]aussingen {v}
eski şarkı {i} das Bohnenlied {n}
göz önünde şarkı söylemek {fi} vorsingen {v}
iki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı {i} das Duett {n}
kendi kendine mırıldanarak şarkı söylemek {itr} [müz]dudeln {itr}
kendi kendine şarkı mırıldanma {i} das Gesumme {n}
kendi kendine şarkı mırıldanmak {itr} quinkelieren {itr}
kısa şarkı {i} das Liedchen {n}
kısık sesle şarkı söylemek {v} lullen {v}
komik derecede duygusal şarkı {i} das Schmalz {n}
koroda şarkı söyleyen kimse {i} [müz]der Chorist {m}
koroda şarkı söyleyen kimse {i} [müz]der Chorsänger {m}
moda olan şarkı {i} der Hit {m}
monoton şarkı {i} der Singsang {m}
nakaratlı ve alaylı şarkı {i} [müz]das Couplet {n}
notaya bakarak şarkı söylemek {fi} absingen {v}
notaya bakarak şarkı söylemek {allg} [müz]vom Blatt singen {allg}
popüler şarkı {i} der Schlager {m}
rahatsız edecek kadar sıkıcı şarkı söyleme {i} der Singsang {m}
sanatsal değeri olan şarkı {i} das Kunstlied {n}
şarkı dağarcığı {i} [müz]der Liederschatz {m}
şarkı festivali {i} das Schlagerfestival {n}
şarkı güftesi yazmak {itr} [müz]texten {itr}
şarkı kitabı {i} das Liederbuch {n}
şarkı mırıldanmak {v} Summen {v}
şarkı olarak okunabilir {s} sangbar {adj}
şarkı şeklinde okunan mezmur {i} die Psalmodie {f}
şarkı söyleme {i} [ed]der Sang {m}
şarkı söylemek {fi} singen {v}
şarkı söylemek {v} besingen {v}
şarkı söylemek {fi} absingen {v}
şarkı söylemekten hoşlanan {s} sangeslustig {adj}
şarkı söylemeye başlamak {fi} anstimmen {v}
şarkı söylemeyi seven {s} sangeslustig {adj}
şarkı sözü {i} der Songtext {m}
şarkı sözü yazarı {i} [müz]der Texter {m}
şarkı tutturmak {fi} anstimmen {v}
sesi titreterek şarkı söyleme {i} [müz]der Triller {m}
sesli şarkı {i} [tek]das Unisono {n}
sevilen şarkı {i} der Schlager {m}
sevilen şarkı {i} der Hit {m}
tremolu bir şekilde şarkı söylemek {itr} [müz]tremulieren {itr}
tremolu bir şekilde şarkı söylemek {itr} [müz]tremolieren {itr}
üç sesli şarkı {i} [müz]das Terzett {n}