TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
üstü açık {a} offen {a}
üstü açık {a} ungedeckt {a}
üstü açık araba {i} das Cabrio {n}
üstü açık araba {allg} ein offener Wagen {allg}
üstü açık at arabası {nm} Break {nm}
üstü açık spor otomobil {i} das Kabriolett {n}
üstü açık yük vagonu {allg} offener Güterwagen {allg}
üstü başı batmak {allg} dreckig werden {allg}
üstü başı dağınık olmak {itr} verschlampen {itr}
üstü başı düzgün {allg} gut angezogen {allg}
üstü başı pislenmek {allg} bekleckern {allg}
üstü başı pislenmek {allg} beklecksen {allg}
üstü başı pislenmiş çocuk {i} der Dreckfink {m}
üstü başı rezil {s} schlumpig {adj}
üstü başı temiz {allg} ordentlich gekleidet {allg}
üstü başı yırtık pırtık kişi {allg} ein abgerissener Mensch {allg}
üstü başı yırtık pırtık olmak {allg} in Lumpen gehen {allg}
üstü başını çizmek {allg} ritzen {allg}
üstü kalsın {allg} Der Rest ist für Sie! (Trinkgeld) {allg}
üstü kalsın! {allg} Behalten Sie den Rest {allg}
üstü kalsın! {allg} stimmt schon {allg}
Üstü kalsın! {s*be} [Redw.]Das stimmt so! {s*be}
Üstü kalsın! {s*be} [Redw.]Stimmt so! {s*be}
üstü kapalı {s} anzüglich {adj}
üstü kapalı {s} ausweichend {adj}
üstü kapalı {allg} nur andeutend {allg}
üstü kapalı {a} stillschweigend {a}
üstü kapalı {s} verblümt {adj}
üstü kapalı devalüasyon {allg} versteckte Abwertung {allg}
üstü kapalı enflasyon {allg} verdeckte Inflation {allg}
üstü kapalı garanti {allg} stillschweigend zugesicherte Gewähr {allg}
üstü kapalı garanti {allg} stillschweigende Garantie {allg}
üstü kapalı göz yumma {allg} stillschweigende Duldung {allg}
üstü kapalı kabul {allg} stillschweigende Annahme {allg}
üstü kapalı koşullar {allg} stillschweigende Bedingungen {allg}
üstü kapalı şekilde {s} andeutend {adj}
üstü kapalı sözlerle taş atma {allg} ein Wink mit dem Zaunpfahl {allg}
üstü kapalı verilen garanti {allg} stillschweigend gewährte Garantie {allg}
üstü kapalı yanları açık at arabası {i} der Kremser {m}
üstü kapalı yük vagonu {allg} gedeckter Güterwagen {allg}
üstü yarıklı vida somunu {i} [tek]die Kronenmutter {f}
üstübeç {i} [kim]das Bleiweiß {n}
üstün {s} ausgezeichnet {adj}
üstün {s} dominierend {adj}
üstün {s} gehoben {adj}
üstün {s} hoch stehend {adj}
üstün {a} Ideal {a}
üstün {s} prävalent {adj}
üstün {i} die Rasse {f}
üstün {s} souverän {adj}
üstün {s} übergewichtig {adj}
üstün {s} überlegen {adj}
üstün {s} überragend {adj}
üstün {adv} voraus {adv}
üstün {a} vorwiegend {a}
üstün başarı {i} die Bestleistung {f}
üstün başarı {i} die Bravour {f}
üstün başarı {i} die Bravourleistung {f}
üstün başarı {i} die Glanzleistung {f}
üstün başarı primi {i} die Leistungsprämie {f}
üstün başarılı {önk} Klasse- {prä}
üstün başarıyla tamamlamak {allg} mit allen Ehren bestehen {allg}
üstün eser {i} die Schöpfung {f}
üstün form durumu {i} [sp]die Topform {f}
üstün geçmek {v} übertrumpfen {v}
üstün gelme {i} die Überwindung {f}
üstün gelmek {v} meistern {v}
üstün gelmek {allg} Oberwasser haben {allg}
üstün gelmek {itr} triumphieren {itr}
üstün gelmek {fi} überbieten {v}
üstün gelmek {itr} überflügeln {itr}
üstün gelmek {fi} übertrumpfen {v}
üstün gelmek {v} überwinden {v}
üstün insan {i} der Herrenmensch {m}
üstün insan {i} der Übermensch {m}
üstün ırk {i} die Herrenrasse {f}
üstün kaliteli {a} qualitativ hervorragend {a}
üstün kişi {allg} ein Mann von Format {allg}
üstün körü {i} die Schlamperei {f}
üstün kuvvetli radyo {i} der Überlagerungsempfänger {m}
Indirekte Treffer
açık veya üstü kapalı sağlama {allg} ausdrückliche oder stillschweigende Gewährleistung {allg}
açık veya üstü kapalı teminat {allg} ausdrückliche oder stillschweigende Gewährleistung {allg}
akşam üstü {allg} gegen Abend {allg}
arka üstü {adv} hintenüber {adv}
ayak üstü {allg} zwischen Tür und Angel {allg}
ayıplara karşı üstü kapalı sorumluluk {allg} stillschweigende Mängelhaftung {allg}
bilinç üstü {i} [hek]das Oberbewusstsein {n}
bölgeler üstü {s} überregional {adj}
denizci giysisi üstü {i} die Bluse {f}
diz üstü {s} kniefällig {adj}
diz üstü {allg} auf Knien {allg}
doğa üstü {s} überirdisch {adj}
duyular üstü {s} transzendent {adj}
erbezi üstü {i} der Nebenhoden {m}
Eyvan (üstü çoğunlukla tonozla örtülü üç tarafı kapalı, bir tarafı tamamen açık mimari birim) {i} [mim]der Iwan {m}
gerçek üstü tarzda {s} [fel]surrealistisch {adj}
gıda satış mağazalarındaki üstü açık soğutucu dolap {i} die Kühlung {f}
gövde üstü iniş {i} [hav]die Bauchlandung {f}
masa üstü telefon numarası {i} die Telefondurchwahl {f}
masa üstü telefon numarası {i} die Durchwahl {f}
öğle üstü {allg} gegen Mittag {allg}
ölçü üstü {i} das Übermaß {n}
para üstü {i} das Wechselgeld {n}
para üstü {i} der Mehrbetrag {m}
para üstü vermek {fi} herausgeben {v}
paranın üstü {i} der Restbetrag {m}
paranın üstü {allg} das übrige Geld {allg}
partiler üstü {s} [pol]überparteilich {adj}
partiler üstü {a} parteiübergreifend {a}
sırt üstü {allg} auf dem Rücken liegend {allg}
sırt üstü {adv} hintenüber {adv}
sırt üstü yatmak {allg} auf der faulen Haut liegen {allg}
tabiat üstü {s} übersinnlich {adj}
tabiat üstü {s} überirdisch {adj}
tarife üstü {s} übertariflich {adj}
tepesi üstü {adv} kopfüber {adv}
tezgah üstü {a} außerbörslich {a}
üstü açık {a} ungedeckt {a}
üstü açık {a} offen {a}
üstü açık araba {allg} ein offener Wagen {allg}
üstü açık araba {i} das Cabrio {n}
üstü açık at arabası {nm} Break {nm}
üstü açık spor otomobil {i} das Kabriolett {n}
üstü açık yük vagonu {allg} offener Güterwagen {allg}
üstü başı batmak {allg} dreckig werden {allg}
üstü başı dağınık olmak {itr} verschlampen {itr}
üstü başı düzgün {allg} gut angezogen {allg}
üstü başı pislenmek {allg} bekleckern {allg}
üstü başı pislenmek {allg} beklecksen {allg}
üstü başı pislenmiş çocuk {i} der Dreckfink {m}
üstü başı rezil {s} schlumpig {adj}
üstü başı temiz {allg} ordentlich gekleidet {allg}
üstü başı yırtık pırtık kişi {allg} ein abgerissener Mensch {allg}
üstü başı yırtık pırtık olmak {allg} in Lumpen gehen {allg}
üstü başını çizmek {allg} ritzen {allg}
üstü kalsın {allg} Der Rest ist für Sie! (Trinkgeld) {allg}
üstü kalsın! {allg} stimmt schon {allg}
üstü kalsın! {allg} Behalten Sie den Rest {allg}
Üstü kalsın! {s*be} [Redw.]Stimmt so! {s*be}
Üstü kalsın! {s*be} [Redw.]Das stimmt so! {s*be}
üstü kapalı {s} anzüglich {adj}
üstü kapalı {s} verblümt {adj}
üstü kapalı {a} stillschweigend {a}
üstü kapalı {allg} nur andeutend {allg}
üstü kapalı {s} ausweichend {adj}
üstü kapalı devalüasyon {allg} versteckte Abwertung {allg}
üstü kapalı enflasyon {allg} verdeckte Inflation {allg}
üstü kapalı garanti {allg} stillschweigende Garantie {allg}
üstü kapalı garanti {allg} stillschweigend zugesicherte Gewähr {allg}
üstü kapalı göz yumma {allg} stillschweigende Duldung {allg}
üstü kapalı kabul {allg} stillschweigende Annahme {allg}
üstü kapalı koşullar {allg} stillschweigende Bedingungen {allg}
üstü kapalı şekilde {s} andeutend {adj}
üstü kapalı sözlerle taş atma {allg} ein Wink mit dem Zaunpfahl {allg}
üstü kapalı verilen garanti {allg} stillschweigend gewährte Garantie {allg}
üstü kapalı yanları açık at arabası {i} der Kremser {m}
üstü kapalı yük vagonu {allg} gedeckter Güterwagen {allg}
üstü yarıklı vida somunu {i} [tek]die Kronenmutter {f}
yan böbrek üstü ağrısı {i} der Flankenschmerz {m}