DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
das Ileum {n} ileum {i}
das Ileum {n} ince bağırsağın son kısmı {i}
das Ileum {n} [Med.]incebağırsak ucu {i}
der Ileus {m} [Med.]ileus {i}
die Ilex {f} [Bot.]çobanpüskülü {i}
Ilex aquifolium {allg} çoban püskülü {allg}
Ilias {oA} Ilyada {tnz}
der Illativus {m} [Sprachw]giriş durumu {i}
illegal {allg} [Jur.]illegal {allg}
illegal {allg} [Jur.]kanuna aykırı {allg}
illegal {allg} [Jur.]kanundışı {allg}
illegal {allg} [Jur.]kanunsuz {allg}
illegal {allg} [Jur.]yasadışı {allg}
illegal {allg} [Jur.]yasaya aykırı {allg}
illegal {a} yolsuz {a}
illegale Veranstaltung {allg} korsan miting {allg}
illegaler Arbeiter {allg} kaçak işçi {allg}
illegaler Zustand {allg} yasadışı durum {allg}
die Illegalität {f} kanuna aykırılık {i}
die Illegalität {f} yasadışı olma {i}
die Illegalität {f} yasaya aykırılık {i}
illegitim {adj} evlilikdışı {s}
illegitim {adj} gayri meşru {s}
illegitim {allg} gayrimeşru {allg}
illegitim {adj} haram {s}
illegitim {adj} yasal olmayan {s}
illegitimes Kind {allg} gayrimeşru çocuk {allg}
illegitimes Kind {allg} piç {allg}
die Illegitimität {f} haksızlık {i}
die Illegitimität {f} kanunsuzluk {i}
die Illegitimität {f} yasadışılık {i}
illiquid {allg} [Handel]ödeme zorluğunda olan {allg}
illiquide {a} aciz {a}
die Illiquidität {f} acizlik {i}
die Illiquidität {f} [Handel]kaynak azlığı {i}
die Illiquidität {f} [Handel]likidite azlığı {i}
die Illokution {f} edimsöz {i}
illoyal {adj} sadakatsiz {s}
illoyal {adj} sadık olmayan {s}
illoyal {adj} yasadışı {s}
die Illoyalität {f} ihanet {i}
die Illoyalität {f} kanuni olmayan {i}
die Illoyalität {f} sadakatsizlik {i}
die Illoyalität {f} yasal olmayan {i}
Illuminati {nom} İllüminati {i}
die Illumination {f} donanma {i}
die Illumination {f} ışıklandırma {i}
die Illumination {f} ışıklarla süsleme {i}
illuminieren {v} aydınlatmak {v}
illuminieren {v} donatmak {v}
illuminieren {v} ışıklandırmak {v}
illuminieren {v} ışıklarla süslemek {v}
die Illusion {f} hayal {i}
die Illusion {f} illüzyon {i}
die Illusion {f} kuruntu {i}
die Illusion {f} sanrı {i}
die Illusion {f} tahayyül {i}
die Illusion {f} [Theat]yanılsama {i}
illusionär {adj} gerçekçi olmayan {s}
illusionär {adj} hayali {s}
Illusionen machen {allg} bir şey konusunda olmayacak {allg}
Illusionen machen {allg} tatlı hayallere kapılmak {allg}
der Illusionist {m} hayalci {i}
der Illusionist {m} hayalperest {i}
der Illusionist {m} sihirbaz {i}
illusionslos {adj} gerçekçi {s}
illusionslos {adj} hayale dayalı olmayan illüzyonsuz {s}
das Illusionstheater {n} [Theat]yanılsamacı tiyatro {i}
illusorisch {a} aldatıcı {a}
illusorisch {adj} asılsız {s}
illusorisch {adj} boş {s}
illusorisch {adj} hayali {s}
illusorisch {adj} olmayacak {s}
illuster {adj} fevkalade {s}
illuster {adj} harika {s}
illuster {adj} meşhur {s}
illuster {adj} mükemmel {s}
illuster {adj} parlak {s}
illuster {adj} seçkin {s}
illuster {adj} ünlü {s}