DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
bloß {adj} açık {s}
bloß {adj} ama {s}
bloß {adv} ancak {adv}
bloß {adj} asla {s}
bloß {adv} bile {adv}
bloß {adj} çıplak {s}
bloß {adj} fakat {s}
bloß {adj} sadece {s}
bloß {a} saf {a}
bloß {adj} sakın {s}
bloß {a} salt {a}
bloß {adj} sırf {s}
bloß {adj} üryan {s}
bloß {adj} yalın {s}
bloß {adv} yalnız {adv}
bloß {a} yegane {a}
bloß nicht {allg} sakın ha {allg}
bloßdecken {v} örtüyü ahmak {v}
bloßdecken {v} örtüyü kaldırmak {v}
die Blöße {f} açıklık {i}
die Blöße {f} çıplaklık {i}
die Blöße {f} seyreklik {i}
die Blöße {f} üryanlık {i}
die Blöße {f} yalınlık {i}
die Blöße {f} zayıf yön {i}
bloße Drohung {allg} kuru sıkı {allg}
bloße Worte {allg} lafta kalmış sözler {allg}
bloßes Getue {allg} yapmacık kibarlık {allg}
bloßfüßig {adj} çıplak ayak {s}
bloßfüßig {adj} yalın ayak {s}
bloßlegen {v} açığa vurmak {fi}
bloßlegen {v} birisini soymak {fi}
bloßlegen {v} çırılçıplak hale getirmek {fi}
bloßlegen {v} meseleyi tüm çıplaklığıyla ortaya koymak {fi}
bloßlegen {v} meydana çıkarmak {fi}
bloßlegen {v} ortaya koymak {fi}
bloßlegen {v} toprak kazmak {fi}
bloßliegen {v} uyurken bir tarafı açık kalmak {fi}
bloßstellen {v} birisini rezil etmek {fi}
bloßstellen {v} birisinin karizmasını çizmek {fi}
bloßstellen {v} bozum etmek {fi}
bloßstellen {v} itibarını ayaklar altına almak {fi}
bloßstellen {v} kepaze etmek {fi}
bloßstellen {v} rezil etmek {fi}
bloßstellen {allg} karizmayı çizdirmek {allg}
bloßstellen {allg} kendini küçük düşürmek {allg}
die Bloßstellung {f} birisini rezil etme {i}
die Bloßstellung {f} karizmayı çizdirme {i}
die Bloßstellung {f} küçük düşürme {i}
bloßstrampeln {v} açıklamak {fi}
Indirekte Treffer
bloß nicht {allg} sakın ha {allg}
lass das bloß {allg} bunu sakın yapma! {allg}
sei bloß ruhig {allg} sakin ol! {allg}